Baglasan Durmaz!

Doğadan zevk alan, hayatın tadını çıkaran dostlar topluluğu…

Archive for October, 2010

Tandır 10/2010

24 Ekim 2010
Armağan Başlı
Faruk Ildız
Fikret Uçar

Sabah 8:30 da Batıkent’ten haraket eden ekip Tandır mevkiine doğru yola koyuldu. Yol boyunca sararan yapraklar ve kızıllaşan meşelerin tadını çıkardıktan sonra Faruk ağabeyin araçını uygun bir yere çekerek yürüyüşümüze başladık. Yolda bir süre yürüdükten sonra maden çıkışının kamyonları biraz tadımızı kaçırmıştı ki biz de hemen orman içine girerek kendimizi kurtardık.

Renkler bir sonbahar senfonisi girişi gibiydi. Yavaş yavaş yükselen sarı ve kızıl renklerin tonları doğaya ve ortamın müziğine hakim olmaya başlamıştı. Yol boyunca gördüğmüz devasa mantarların dokularını inceledik, merakla bu güzel yapıyı fotoğrafladık. Sohbet ve doğanın tadını çıkardıktan sonra ilk mola noktamızda Faruk Ağabeyin filtre kahvesinin tadına vardık. Termosdan boşalttığımız kahvenin sıcak lezzeti doğanın kokusuyla karıştı. İçinde olduğumuz çevre ve benliğimize bir kez daha şükran duyduk. ynı yoldan geri dönerek tempolu bir yürüyüşle araçımıza vardığımızda bir sonraki turun planı kafamızı meşgul etmeye başlamıştı ile…

Türkmendağı

3 Ekim 2010
Armağan Başlı
Faruk Ildız
Levend Kılıç
Barış Sütken
Fikret Uçar

Sabah saat 8:30 da Batıkent’den yola çıktık. Önceden bir hedef belirlemesek de arabada hızlıca bir yöre belirledik… Rotamız Türkmendağı Eskişehir’in Güneybatısında bulunan bu dağ, zirvesi (1826 m.) Eskişehir sınırları içerisinde ama dağın batı yamaçları Kütahya il sınırları içerisinde bulunmakta . Bayat, Göcenoluk, Güllüdere, Salihler Sandıközü ve Lütfiye köyleri Türkmen Dağı eteklerinde bulunuyor. Geniş çam ormanlarıyla kaplı.

Yol boyunca gördüklerimiz güzel bir yürüyüş rotasının habercisiydi. Uygun bir çeşme kenarına arabayı çekip yürüyüşümüze başladık… Muazzam bir çam ormanı bizi karşıladı. Tırmanarak yürüyüşümüze devam ettik, yükseldikce bitki örtüsü değişti ve sarıçamlar kalem gibi derin maviye yöneldi. Kimi zaman bu doğal güzelliği, önümüzdeki senfonik şiiri tanamlayacak söz bulamadık… İlk molayı Türkmendağı gözetleme kulesi eteklerinde verdik. Yeni keşfedilen fırından börek ve çörekler (Barışı’ın Buluşu) ve Faruk ağabeyimin aromalı süzme kahvesiyle büyük panoramanın tadını çıkardık.

Ardından kule tırmanışı öncesi yöre hayvanlarından arta kalan alıçların tadına bakıp kuleye çıktık. Kule 1826 m. tüm yöreyi gören geniş bir panaromaya sahip. Kuvvekli bir rüzgar bizi karşıladı, kule görevlisi hepimizi görünce şaşırdı… Biraz soluklanıp soba başında ayazı atlattıktan sonra dönüşe geçtik. Molasız sıkı  ve tempolu bir yürüyüşle kamp yerine ulaştık toplamda 13.4 kilometrelik anılarımıza kazınan harika bir yürüyüş oldu, dostluk ve sevginin gönlümüzde bıraktığı huzurla evlere yollandık…